Sevgili okuyucu!

İnsan hayat karşısında aciz bir varlıktır.

Kendisini en güçlü hissettiği zamanda bile, bir grip mikrobuna yenik düşer, yorgan döşek yere serilir, bazen ölümü yaşar bunun sonucu olarak.

İnsan hayatının her anında kendisinden daha güçlü, bütün ihtiyaçlarını karşılayacak, koruyup kollayacak, tehlikeleri bertaraf edecek, nimet verecek, korku ve endişelerini giderecek birisine muhtaçtır.

İşte o güç, kainatı, yeryüzünü, gökyüzünü ve içindeki her şeyi yaratan, en güzel şekilde donatan, insanı ve diğer varlıkları yaşayabilecekleri özelliklere sahip kılan, insanı da bu aleme sultan yapan, yönetici kılan, orayı düzenlemek ve yaşanılır kılmak üzere gönderen Allah’tan başkası değildir.

İnsan hayatının her anında kendisini yaratan Allah’a inanmak, bağlanmak, dayanmak zorundadır.   

Allah, insana kendisini tanıttırmak, anlattırmak, emir, yasak ve öğütlerini ulaştırmak için peygamberler ve kitaplar göndermiştir.

Dünyada neye göre ve nasıl yaşayacağını bildirmiştir.

İbadetin en güzel ve doğal biçimi kabul edilen dua, Allah’a ulaşmanın, kendisini ona anlatmanın, arzu ve isteklerini, beklentilerini, korku ve endişelerini bildirmenin yoludur.

Rabbimiz Yüce kitabı Kur’an’da, gönderdiği peygamberlerin önderliği ve örnekliğinde, insanın nerede, ne zaman, nasıl, niçin ve ne şekilde dua edeceğini bildirmiştir. 

Sevgili Okuyucu!
Kur’an, samimiyetle okunduğunda insana şifa kaynağıdır. Maddi ve manevi yaralarımızı iyileştirir. Yeter ki iyi anlayalım ve yaşayalım onun hükümlerini.