Doğumdan ölüme kadar devam eden örgün ve yaygın eğitim öğretim sürecidir terbiye. 

Allah’ın Rab ismiyle doğrudan ilgilidir.

Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle; insanın en birinci öğretmeni annesidir, babasıdır.
İnsan, iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin, her şeyi önce aile ortamında, görerek, duyarak ve yaşayarak öğrenir.
O zaman aile bir okuldur, anne baba ise birer öğretmendir çocukları için. Sistemin kurduğu okullar ve yetiştirdiği öğretmenler, ailedeki eğitim ve öğretiminin tamamlayıcı unsurlarıdır. Planlı, programlı çalışmalarla birer meslek öğrenmeleri ve hayata hazırlanmaları için çocukları-gençleri yönlendirir ve yönetirler.

İlkokul dördüncü sınıftan lise sona kadar din kültürü ve ahlak eğitimi verilir çocuklara ve gençlere. Az bir zaman değil. Üstelik bu işi devletin yetiştirdiği işinin ehli ve uzmanı öğretmenler uygular.

İnsanlık tarihinin her döneminde ahlaki yozlaşma, soysuzlaşma, bozulma, adını ne koyarsanız koyun vardır. Günümüzde ise tavan yaptığını görüyoruz. Aileden devlet yönetimine, bürokrasiye ahlaki yozlaşmanın alıp başını gittiği, kontrol edilemediği ve önlenemediği vahim bir süreçten geçiyoruz dünya olarak.  

Çirkin ve olumsuz örnekler gözümüzün önünde yaşanıyor ne yazık ki. 

İyi eğitim öğretim almış kimi insanlar yolsuzluk, soysuzluk, ahlaksızlık, düzenbazlık, dalavere, dolandırıcılıkta öne çıkıyor. 
Günahsız, masum, kendi halinde yarı aç, yarı tok ve yarı çıplak yaşamaktan başka bir derdi olmayan insanların başına akıllı bombaları yağdıranlar, füzelerle saldıran, soykırıma varacak şekilde topluca öldürenler de dünyanın en eğitimli insanları.

Dünyanın bilmem ne kadarı açlık sınırının çok altında beslenme sıkıntılarıyla boğuşurken, çocuklar açlıktan ölürken, diğer yanda fazla yemekten obezite gibi hastalıklarla boğuşanlar ve tedavileri için açların karnını doyuracak kadar parayı tüketen insanlar da eğitimli ve tuzu kuru sınıfından. 

Batıdan doğuya, kuzeyden güneye, dünyayı yöneten, yönlendiren, gerektiğinde kendi çıkarları için ekonomik kriz ve savaşlar çıkartan, ülkeleri işgâl eden, milyonlarca insanı öldürdüğü halde hiçbir hesap vermeyen yüzde beşlik azgın azınlıklar nedense hep iyi eğitim almış kişilerden oluşuyor.
Dünyaya, yeryüzüne, insanlığa iyiliği, güzelliği, adaleti, eşitliği, huzuru, mutluluğu, barışı, kardeşliği, dostluğu, sevgi, şefkat ve merhameti taşımak ve yaşatmakla görevli olan, bunun için halife sıfatıyla görevlendirilen ve eşrefi mahlukat / yaratılmışların en şereflisi / üstünü olan insan ne yapıyor böyle sahi?

Utanmadıktan sonra istediğini yap, buyurmuş Allah Rasülü. Edepsizin edebi egemen oldu dünyaya.

Ahlaksız, kendi ahlakına uymayandır, diye bir söz okumuştum, hangi kitaptaydı hatırlamıyorum.    

Şapkamızı önümüze koyup düşünmek lazım derin derin.

Kur’an boşuna sormuyor: 

“Nereye bu gidiş, nereye gidiyorsunuz?”