İSLAM’IN YETİŞTİRDİĞİ GÜZEL İNSANIN ÖZELLİKLERİ…
-Genelde İslam’a, Kur’an’a, Hz.Peygambere göre güzel insanın özelliklerini nelerdir?
-Kur’an ayetleri ve Peygamber Efendimizin Sahih Sünneti Seniyyesi, onun ifadesi olan Hadisi şeriflerde bu özellikler açık seçik anlatılır.
Bizim söyleyeceklerimiz onların özü ve özeti olabilir ancak!
“Güzel İnsan” hayatının her anında Kur’an ve Sünnet çerçevesinde yaşayandır kısaca.
-Her şeyden önce o; Allah’ın varlığına, birliğine, eşinin ve benzerinin olmadığına, yaratıcılığına, yöneticiliğine, rızık vericiliğine, öldüreceğine, dirilteceğine, hesaba çekeceğine, her şeye ve herkese egemenliğine inanır.
-İmanın hem nur, hem kuvvet ve kainata meydan okuma yolu olduğunu, imanın insanı insan ve alemlere sultan ettiğini, imanın en büyük imkan olduğunu, imansız insanın noksan kalacağını bilir.
-Hayatını imanla hayatlandırır, farzlarla süsler, günahlardan kaçınarak imani hayatını korur.
-Güzel görür, güzel düşünür ve hayatından lezzet alır.
-Hayatının her anını Allah ve Rasülü’nün koyduğu ölçüler çerçevesinde yaşar.
-Kur’an ve sünnet ölçüsüne uymayan şey hayat olsa bile reddeder.
-Dünyanın, hayatın ve insanların gidişatından birinci derecede sorumlu olduğunu bilir ve ona göre davranışlar sergiler.
-Büyük bir kitap olan kainatı, kendisini ve kutsal kitabı Kur’an’ı derinliğine okur, anlar, anlamlandırır ve gerektiği gibi hayatına taşır.
-Bütün niyet duygu, düşünce ve davranışlarında emr olunduğu gibi dosdoğru olur.
-Hayatının her anında Allah ve Rasülü’nün yasakladığı günah, çirkin ve yanlış olan duygu, düşünce ve davranışlardan uzak durur, şüpheli şeylerden kaçınır.
-Hiçbir gerekçeyle yalan söylemez, sözünde durur, emanete ihanet etmez, kimseyi aldatmaz, anlaşmalarına uygun davranır.
-İnsanların hak ve özgürlüklerine saygılı olur, korur, geliştirir ve yaşatır.
-Herkese karşı sevgi, saygı ve hoşgörüyle davranır.
-İnsanlar arasında hak, adalet ve eşitliği gözetir.
-Kimden, nereden ve niçin gelirse gelsin, kime karşı olursa olsun, her çeşit zulüm, haksızlık ve kötülüğe karşı olur ve engeller.
-Kimseyi küçük görmez, aşağılamaz, insanlar arasında fark gözetmez, ayırımcılık yapmaz.
-Büyüklük, kibir ve gururdan kaçınır.
-Yanlış yaptığında özür diler, hata edenleri affeder, kusurları bağışlar, sorunları büyütmez.
-Kusur ve eksikliğinden dolayı kimseyle eğlenmez, kimseyi ayıplamaz, küçük görmez, beğenmeyeceği isim ve lakaplarla çağırmaz.
-Arkasından konuşmaz, dedikodusunu ve gıybetini yapmaz, kıskanmaz, kötülemez, gizli hallerini araştırmaz, ayıp ve kusurlarını yaymaz, aksine örter, yüzü karasını yüzüne vurmaz, ikiyüzlü davranmaz.
-Ağırbaşlı, alçakgönüllü, merhametli ve sabırlı olur.
-Herkesle arkadaş, dost ve kardeş olur.
-Kimseye kin tutmaz, nefret etmez, dargın durmaz, düşmanlık beslemez, intikam almaz.
-İnsanların arasını düzeltir ve dargınları barıştırır.
-Konuşan insanları sabırla dinler, sözlerini kesmez, sözlerine ve düşüncelerine saygılı olur.
-Konuştuğu zaman, doğru, güzel, kibar, ölçülü, yumuşak, alçak sesle, muhatabını kırmadan, yerinde, zamanında ve etkili konuşur.
-Herkese iyi ve güzel davranır, Allah için iyilik ve ikramda bulunur, yaptığı iyiliklerden hiçbir karşılık beklemez.
-Cömerttir, cimrilik ve savurganlıktan kaçınır.
-İnsanlarla yardımlaşır, dayanışır, hayatın zorluklarını, sıkıntılarını, yükünü, üzüntü, gam, keder, sevinç, mutluluk ve güzelliklerini paylaşır. Kendine yapılan iyiliklere teşekkür eder.
-İnsanları iyiliğe davet eder, kötülüklerden sakındırır, güzel öğütler verir.
-Hangi işi yaparsa yapsın herkese hakkını verir, adaletli olur, eşit davranır, kimseye zulmetmez.
-Borçlarını ve alacaklarını yazar. Zamanında verir. Borçlulara mühlet verir ve yardımcı olur.
-Dalkavukluk, yağcılık, boşboğazlık, gevezelik, iki yüzlülük, acelecilik, gereksiz hırs, körü körüne taassup, inat, cahillik ve bilinçsizce taklitten sakınır.
-Büyüklere hürmet ve saygıyla, küçüklere sevgi, şefkat ve merhametle davranır.
-Toplumsal kurallara, örf, adet, gelenek, görenek ve yasalara uyar.
-İşlerini bilenlere danışarak, akıl, bilim ve düşüncenin ışığında yapar.
-Kimsenin dini, inancı, yaşam biçimi ve özgürlüklerine karışmaz, saygı gösterir.
-Toplumun huzur, mutluluk, birlik ve beraberliğini bozacak davranışlardan kaçınır.
-Bireysel ve toplumsal sorumluluklarını, görevlerini eksiksiz yapar, savsaklamaz, geçiştirmez, sürüncemede bırakmaz. Gereken bilgi, beceri ve donanıma sahip olur, kaliteli, verimli ve yüksek tempoda çalışır.
-Ülkesi, milleti ve halkının çıkarlarını kişisel çıkarlarından önde görür. Gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesi için özveriyle çalışır, elinden geleni yapar.
-Duygu, düşünce, davranış, beden, ruh ve çevre temizliğine önem verir, özen gösterir.
-İçinde yaşadığı dünyayı, doğayı, havayı, suyu ve çevreyi kirletmez.
-Hayvanları, bitki örtüsünü, dünyayı paylaştığı canlıları korur, onlara zarar verecek her şeyden uzak durur.
-İnsan başta olmak üzere, hiçbir şey ve hiçbir varlık için kötü duygu ve düşünceler beslemez, onlara zarar verecek davranışlarda bulunmaz.
-Eline, diline, gözüne, kulağına, kalbine ve bütünüyle kendisine sahip olur, kötü duygu, düşünce, davranış ve çirkin işlerden korur.
-Helal lokmayla beslenir, az yer, az uyur, az güler. Çok yemenin, çok uyumanın ve çok gülmenin kalbi öldürdüğünü bilir.
-Allah’a ve kullarına karşı olan görev ve sorumluluklarını özenle yerine getirir.
-Hayatın sınırlı, sonlu ve ölümlü olduğunu bilir, en değerli sermayesi olan zamanını iyi değerlendirir.
-Başına gelen bela ve sıkıntılara sabreder, nimet ve güzelliklere şükreder. Şükrün nimetleri artıracağını, nankörlüğün elden alınmasına sebep olacağını unutmaz.
-Herkesle iyi geçinen ve kendisiyle iyi geçinilen birisidir. Kimseyi incitmez ve kimseden incinmez. Kimseye yük olmaz, kimseden bir şey beklemez. Sözleri, gözleri, hali, tavrı, duruşu ve davranışlarıyla kimseyi rahatsız etmez.
-Allah ve Rasülü’nün koyduğu ölçüler çerçevesinde, Allah’a karşı sorumluluk duygusuyla tertemiz bir hayat yaşar.
-Bu zulüm çağında o, her haliyle insanlara en güzel örnek, önder, rehber, model, yol haritası, karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir ışık, güzelliklere ulaştıran şaşmaz pusula, öldürmeye gelenlerin bile kendisinde dirildiği hayat kaynağıdır.
-İşi İslam’ı bütün incelikleriyle, Kur’an ve sünnet çerçevesinde adam gibi yaşamak olan mü’min ve Müslüman kişidir o…
-Her çeşit cahili duygu, düşünce ve davranışlardan arınmıştır…
-İslam’ın güzelliklerini; kası, kanı, iliği, derisi gibi bedenine, ruhuna, bütünüyle duygu ve düşüncelerine sarınmış, onunla bütünleşmiş, vahiy eksenli bilgiyle donanmıştır…
-Kur’an ve sünnet’e uymayan şey hayat olsa da tepmiş, ellerinin tersiyle geriye itmiştir…
-İslam’ın bir tek ölçüsüne bütün dünyayı ve içindekileri değişmemiş, kendisine teklif edilen makam, mevki, saltanat ve zenginlikleri reddetmiştir…
-Onun bütün derdi dünyada Müslüman olarak yaşamak, Müslüman olarak ölmek ve Müslüman olarak dirilmektir sonsuz hayatta.
-Böyle bir hayat yaşasa insanlar, kurtulur insanlık, cennete döner dünya, kin, nefret, düşmanlık, savaş, sömürü, zulüm ve acımasızca ölümler olmaz.
Kısaca mutluluk içinde yaşar insanlık.
-Peki, İslam’a, Kur’an’a, Sahih Sünneti Seniyyeye, Peygamber Efendimizin uygulamalarına aykırı, tutarsız bir hayat yaşıyorsa bu insanlar, onlara karşı tavrımız ve tarzımız ne olacak?
-Adımızı bilir gibi bilelim ve inanalım:
Allah ve rasülünün bize duyurduğu, Kur’an ve sünnetin çerçevesini belirlediği bir hayatı yaşamıyorsa kişi…
Bir Allah dostunun dediği gibi; hava da uçsa da, gökyüzünde dolaşsa da, denizlerin üstünde yürüse de, her an her saniye yeni harikalar gösterse de ona itibar edilmez, değer verilmez ve peşinden gidilmez…
GÜZEL İNSAN
Birinci özelliğin bir bilsen güzel insan
İnsanı insan eder aleme sultan iman
Hakka en güzel kulluk biçimidir ibadet
Allah’a kul olmakla biter kula esaret
Güzelleştirir insanı dünyada güzel ahlak
Güzel huyuyla sever insanı Cenab-ı Hak
İnsan iyi olursa dünya güzel olacak
Kulun Allah yanında yeri özel olacak
Ancak güzel insanla cennet olacak dünya
Bir aldatmaca değil gerçek olacak rüya
Sen güzel olursan ey güzel insan kardeşim
Güzellikler üstüne doğar dünya güneşim