Gazeteci büyüğümüz Muzaffer Akgün hayata veda etti.

Zonguldak'a ilk geldiğim 2000'li yılların başında köşe yazılarıyla çok etkin bir yere sahipti Muzaffer ağabey.

Siyasi görüşü, fikirleri ve kendine has yazılarıyla yerel basın camiasında ve Zonguldak siyasi hayatında etkili bir kalemdi.

Zonguldak'ta yeni olduğum için Doğru Haber Gazetesi'ndeki köşe yazılarını büyük bir dikkatle takip ederdim. Doğru Yol, Anap ve MHP'li siyasetçilere yönelik konulara sık yer verirdi. Yazılarında 1970-1980 ve 1990'lı yıllardan izler olurdu. Yazılarında sağ-sol olaylarını ele alırdı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi öğrencisi iken 1982 yılında gazeteciliğe yönelmesini de dile getirirdi.

Burada kaymakam veya vali olma imkanı varken gazeteciliğe yönelmesi dikkate değer bir konu diye düşünüyorum. 

Zonguldak'ta yazılı basının revaçta olduğu yılların önemli isimlerindendi. Sonrasında, internet gazeteciliğinin öne çıkması ve akabinde baş gösteren sağlık sorunları baş gösterdi.

Ne yazık ki Bursa'da özel bir rehabilitasyon merkezinde fizik tedavi görüyordu. Zaman zaman telefonla arar Zonguldak siyasetini ve basın camiası üzerine konuşurduk.

En büyük arzusu iyileşip Zonguldak'a dönmekti. Halkın Sesi'nde çalıştığım dönem, onunla internet üzerinden de olsa mesai arkadaşı olmuştuk. Yazılarını telefonla birine yazdırır, internet sitesinde yayınlanması için büyük bir heyecan içinde bize ulaştırırdı. 

Sonrasında ben Halkın Sesi'yle yollarımı ayırdım ve telefon numaram değişince kendisiyle birkaç yıldır iletişimimiz kesilmişti. Gidip ziyaret etmek de nasip olmadı maalesef.

Hayat böyle işte. 

Bir varmışsın bir yokmuşsun.

Hiç bu dünyadan gitmeyecekmiş gibi düşünürken bir anda veda ediveriyorsun bu hayata.

Sevdiklerine...

Ama dedim ya en çok doğup büyüdüğü Zonguldak ve Kozlu'ya gelip memleket havası alamaması beni üzdü. Vefat haberini alınca keşke birisi tutup getirse de memleketine olan özlemini giderebilseydi dedim içimden.

İşte bu akşam böyle bir acı gerçeğe daha tosladık.

Düşenin dostu olmuyor, bunu bir kez daha anladık. 

Zonguldak'a hasret gitti Muzaffer ağabey.

Bunda da ailesi ve biz basın camiası olarak vefasızlık ettiğimizi düşünüyorum. Tabi onu ziyaret eden ve iletişimini kesmeyenleri tenzih ederek...

Hayat çok kısa...

Dünyalık işlere gömülüp ihmal ettiğimiz nice insanlar var etrafımızda..

Yolumuzu gözleyen gözlerle...

Güle güle Muzaffer ağabey.

Zonguldak basın hayatında bir dönemi temsil ettiğin ve son 10 yılını Zonguldak özlemiyle geçirdiğin için bu yazıyı bir borç bildim kendi vicdanımda.

Güle güle Muzaffer ağabey...