Çocuklarımızla iyi bir iletişim kuramıyoruz. Bu açıkça ortada... Onları kendi kurduğumuz düzene ve sisteme angaje etmeye çalışıyoruz. Onlar da buna karşı çıkıyorlar. Bu şekilde tartışmalar, sorunlar sürer gider.

 Çoğumuz çocuklarımızdan bir türlü memnun olamıyoruz. Aslında memnuniyet duyulacak çok güzel davranışlar vardır ama biz onları görmeyip daha mükemmel bir insan olmalarını bekliyoruz. Ona daha çok yük bindiriyoruz, fırçalıyoruz, kızıyoruz, bağırıyoruz ve  çağırıyoruz. Onlardan otuz kırk yaşlarındaki insanların bile zorlandığı davranışları, olgunluğu göstermelerini bekliyoruz, daha çok bekleriz... Çünkü bu yapılabilecek bir istek değildir, yaşlanmadan yaşlı gibi olmalarını davranmalarını  bekliyoruz. Bu beklentiler de iletişim sorunlarına yol açıyor, açacaktır da zaten...    

Çocuklar zaten anne ve babalarıyla kuşak farklılığından dolayı bir çatışma halindedir. Bu da normaldir. Biz onları iyi  anlamalıyız.  Kendimizi ve isteklerimizi onların seviyelerine, yeteneklerine göre revize etmeliyiz. Yoksa çok çatışmalar çıkacaktır, başka sorunların ortaya çıkmasına da sebep olacaktır: Evden kaçmalar, intiharlar vb.

Bizlere düşen görevlerin özü şudur: Onları ötelemeden, örselemeden onları topluma ve ailesine yararlı olabilecek şekilde yetiştirmek, yetişmelerine katkıda bulunmaktır. Yeri gelince kardeş, arkadaş gibi olmalıyız.

Günümüzde çoğumuz çocuklarımızla doğru bir iletişim kuramıyoruz. Ayrıca biz ne yaparsak yapalım bazen de yaranamıyoruz. Ancak büyükleri olarak bize düşen görevlerimizi ve fedakârlığımızı yapmamız gereklidir. Sağlıklı bir iletişimimiz olmasa da düzeltmeye çalışmak da bizim görevimizdir.

Hepimizin çocuklarıyla iyi iletişimler kuran insanlardan olmamız dileğiyle...

Sevgili Okuyucu:

Merhaba. 32 yıllık eğitimci olarak sizlerle bu köşede buluşmak ve dertleşmek istiyorum. Konu mu? Tabi ki emekli bir öğretmen olarak en önemli konumuz, çocuklarımız ve eğitimimize dair olacak. Bunun için tatlı bir heyecan içindeyim. Şimdiden hayırlı olmasını umuyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.