Deprem bizim coğrafî kaderimiz.

Bundan kaçış yok.

Bununla yaşamaya alışacağız.

Ama evimizi barkımızı depreme dayanıklı şekilde yapacağız. 

Malzemeden çalmayacağız.

Deprem mevzuatına harfiyen uyacağız.

Uymayanların gözünün yaşına bakmayacağız.

Hala 'bir şey olmaz' diyen sakat mantıklılara ve paranın esiri olmuş inşaatçılara asla göz yummayacağız. 

Bunları 'Andımız' gibi tekrarlamalıyız.

Bugüne kadar ihmal ettik ve bunun bedelini çok ağır ödedik.

Olmayacak yere bina dikmeyi, kaçak kat çıkmayı, mevzuata aykırı davranmayı marifet sandık.  

Köyden kente göçerken "Başımızı sokacak bir evimiz olsun, yeter" dedik.

Sonra biraz şehirlileştik, daha güzel muhitlere taşındık, yeni evlere yazıldık.

Caddeye bakıyor mu, güneş görüyor mu, kaç odası var, metrekaresi nedir, hep bunlara baktık.

Çoklukla, süsle püsle oyalandık. 

Şekle, görüntüye takıldık.  

Bir kez olsun zeminini, temelini, kolonunu kirişini kontrol ettirmedik.

Düşük model bir araba alırken bile kılı kırk yardık.

Günlerce araştırdık, yetmedi ekspere götürdük.

Ama hayatımızı geçireceğimiz evlerimizi alırken aynı hassasiyeti göster(e)medik.

Demirinin kalınlığı nedir, kaç ton kullanılmıştır, kolonu kirişi nasıldır, betonu, zemini sağlam mıdır?

İşte bunları bir kez olsun inceletmedik.

Sonuç ortada.

Süsüne püsüne takılıp kolonuna kirişine baktırmazsak, Allah afet vermesin; ama baktığımız yer ön cadde değil, mezarımız olur.

Maalesef acı ama gerçek.

Kolona bakmayan mezara bakar.

Para hırsı vicdanı kör eder.

Malzemeden çalanlar, mevzuata uymayanlar, kandırmaya kalkanlar, tavizsiz denetim yapmayanlar; 45 bini aşkın vatandaşımızın vefatı karşısında, -eğer varsa vicdanları- acaba rahat uyuyabiliyorlar mı?

Aslında sadece canlarımız değildi enkaz altında kalan.

Hırslarımız, insanlığımız da enkaz altında kaldı.

Peki bundan nasıl ders çıkaracağız?  

Bence tapu devri yapılırken, bina ve zeminle ilgili kontrol şartı getirilmeli. Vatandaş, binanın durumunu uzmanlara inceletmeden tapu sahibi ol(a)mamalı.      

Eğer bu koşulları karşılıyorsa tapu onaylanmalı. Karşılamıyorsa mühür vurulmalı. Ayrıca belli periyotlarla tüm konutlar, muayeneden geçirilmeli.   

Nasıl otomobilimizi -trafikte kullanabilmek için- 2 yılda bir muayeneden geçiriyorsak, evlerimizi de belli periyotlarla muayeneden geçirmek zorunda kalmalıyız.

Nasıl araç kullanmak için sürücü belgesi(ehliyet) şartsa, bir evde ikamet edebilmek için de 'deprem ehliyeti' zorunlu hale gelmelidir/getirilmelidir. 

Evet, bunları yapmak zorundayız.

BELEDİYEYİ TEBRİK EDİYORUM

Kdz. Ereğli Belediyesi bu konuda kolları sıvamış. Bir komisyon kuran belediye, ilçe merkezinde işyeri bulunan binaların kolonlarını kontrolden geçiriyormuş. Bence bu güzel uygulama bölgemizde yaygınlaştırılmalı. Özellikle alt kısımda market v.b. işyerleri bulunan bütün konutlar en ince ayrıntısına kadar denetlenmeli. Kolonları kesilmiş mi, aşınma var mı diye incelenmeli.

Kdz. Ereğli Belediyesini tebrik ediyor, bu ve benzeri uygulamanın derhal bütün şehirlerde hayata geçirilmesini umuyorum.

Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.

Hatalarımızdan ders alabilmeyi hepimize nasip etsin!