Bilgi almak için komutanları aradığını belirten Özel, "Maalesef Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı'yla irtibat kuramadım. Hava Kuvvetleri Komutanımızın da Ankara dışında olduğunu öğrendim. İstanbul’da bir düğünde olduğunu sonra öğrendim. Çok kısa bir konuşma yaptım ne oluyor diye. O da bir şeyler oluyor ama bizde tedbir almaya çalışıyoruz dedi. Ondan sonra deniz kuvvetleri komutanımızı aradım güvenli bir yerdeyim dedi. Donanma komutanımızı da rehin aldılar dedi. Baktım durum iyice vahim durumda. Bunun üzerine İstanbul’da 1. ordu komutanı arkadaşımla sürekli görüştüm. Dolayısıyla ona bazı şeyler yapması gerektiğini söyledim ve devamlı iletişim içinde oldum. Tabi bu aldığımı bilgileri de yine hükümetimizin bir bakan arkadaşımızla sabaha kadar hep paylaştım. Ondan sonra Ankara’da özel kuvvetler komutanını aradım. Kendisinin bir düğünden çıktığını eve gittiğini fakat birlikle irtibatının kesildiğini, bir kobra aracıyla birliğe giderken ateş edildiğini ve şoförünün yaralandığını söyledi bana. Fakat birliğine ulaşamadığını söyledi bana.
Özel kuvvetlerde görevli bir albay arkadaşımı aradım onunla görüştüm. O bazı arkadaşları toplayarak ki benim yanımda özel kuvvetlerde görevli iki tane astsubay arkadaşımı da ona vermek suretiyle özel kuvvetlerdeki o muassarayı ortadan kaldırmak için oraya gittiler. Onlar sabaha kadar özel kuvvetleri ele geçiren hainlerle çarpıştılar. Birkaç şehidimiz oldu maalesef orada. Özel kuvvetlere hakim oldular sonra. Ben hala sabah saatlerinde rehinelerin genelkurmay başkanlığında sığınakta tutulduğunu duymuştum. Arkadaşlarıma jandarma da bir arkadaşım vardı, Ankara merkez komutanlığında bir arkadaşım vardı bir araya gelin bir güç oluşturun bu rehineleri kurtarın bir plan yapın hayati şey bu. İkinci bir şey de Ankara’daki hava araçlarının durdurulması konusu vardı. Onu yapmak içinde girişimlere bulunduk. Dolayısıyla sabaha kadar bu şekilde devam etti bu. Benim o gün böyle bir bu işe müdahil olmam gerekti, öyle hissettim. NTV yayınında da kısa bir açıklama yapmam istendiği için sizin kanalınızda açıklamamı yaptım. Silahlı kuvvetlere 46 yıl hizmet etmiş bir isim olarak, 2008 yılında başlayan silahlı kuvvetlerimiz üzerinde çok önemli travma yaratan büyük bir olayı atlattıktan sonra böyle bir olayla karşılaşmak beni son derece üzmüştür. Her isimleri gördükçe şaşkınlığım gitgide artmıştır. Ben eğer varsa bu arkadaşlarıma hakkımı helal etmiyorum. Bir kişinin komutanına bu şekilde muamele yapıp başına tabanca dayaması, ellerini bağlaması, gözlerini bağlaması konusu kesinlikle kabul etmem. Her zaman inandığım hukukun üstünlüne yine inanıyorum. Bunun arkasında kimler vardır, üst akıl kim ve kimlerden kurulu bunların ortaya çıkarılması çok önemli" dedi.