Tabanın sesi ve üslup meselesi...

Genel Maden İşçileri Sendikası'nda(GMİS) taban delege seçimleri, MTA-İş Şubesi hariç tamamlandı. Seçimlerin en rahat ismi Tayfun Demir'di.

Genel Başkan Hakan Yeşil, 4 Ekim'de yapılan taban delege seçimlerinde kazanarak koltuğunu sağlama aldı. Karadon Gelik bölgesinden Yeşil'in yanı sıra Armutçuk'tan İsa Mutlu'nun listesi de kazandı. Fakat Karadon Kilimli bölgesinden Volkan Yıldız, rakibi Yalçın Yiğit'in listesi karşısında kaybetti. GMİS Mali Sekreteri Volkan Yıldız, 4 yıl önce Hakan Yeşil'le birlikte, el ele seçimi göğüslemişti. Ne yazık ki bu defa netice farklı tecelli etti. 

VOLKAN YILDIZ

Kendisini seçim bölgesindeki işçilerin düğün derneklerinde sıkça görüyordum. Uzaktan bakınca mesai arkadaşlarıyla arasının iyi olduğu kanısına varmıştım. Anlaşılan o ki, son zamanlarda Müessese Müdürü ile yaşadığı polemik, aleyhine işledi. Belki de yanında sandığı işçi kitlesi, kendisinden kaynaklı veya başka faktörlerin de etkisiyle karşı tarafa yöneldi. Bu işlerin doğasında kazanmak olduğu kadar kaybetmek de var.

Bakın, sağduyulu bir madenci arkadaş, kazanan/kaybeden, seçen/seçilen herkesin aklından çıkarmaması gereken bir gerçeği, nasıl dile getirmiş:

"Ben herkesin kararına saygı duyuyorum.  Aynı şekilde benim kararlarıma da saygı duyulmasını istiyorum. Bu zamana kadar kimseye dargınlığımız, küskünlüğümüz olmadı. Bundan sonra da benim açımdan kimseye dargınlığım olmayacak. Seçilecek olan da dostum olacak, seçimi kaybeden de dostum olacak.. Böyle insanları ayrıştırarak, kutuplaştırarak yönetici olmanın sadece cebinize faydası dokunur..."

MAKAMDA KÖÇEK OYNATMAK...

Bu seçimde köçek meselesi damgasını vurdu. Hakan Yeşil, seçimi alınca epeyi sevindi. İşçilere sarılırken sevinç gözyaşı döktü. Taraftarları meşalelerle karşıladı. Büyük bir zafer havasıyla makama geçtiler. Yalnız makamda köçek oynatmak, hoş bir görüntü olmadı. Makamın ağırlığına yakışmayan bir hareketti. Konu yerel basında gündeme gelince özür dilemek durumunda kaldı.

Kendi listesinin kazanmasıyla ilgili olarak, “Biz ötekileştirmedik, ayrıştırmadık. Biz birleştirici olduk.  Bundan sonra da izlediğimiz bu yolda kaldığımız yerden hep birlikte devam edeceğiz. Güçlü bir sendikanın yolu el ele, kol kola, omuz omuza yan yana gelmekle olur" dedi.

TAYFUN DEMİR NEDEN RAHATTI?

Taban delege seçimlerinin ikinci gününde (5 Ekim) ise Üzülmez ve Merkez Şube'deki maden işçisinin önüne sandık konuldu. Üzülmez'de ikinci bir listeye ihtiyaç duymayan madenci, Tayfun Demir ile yola devam etti.

Tayfun Demir, mesai arkadaşlarıyla iyi bir iletişim içinde olmayı bildi. Üzülmezli madenciler de son ana kadar kendisini yalnız bırakmadı.

Ne zaman gitsem, madenci ordusuyla bir arada görüyordum kendisini. Herkesle tek tek ilgileniyordu. En önemlisi de TTK'ya işçi alımı konusunu sürekli gündemde tuttu. İşçinin derdiyle ilgileniyordu.  

Bu çabaları, kendisine yol, su, elektrik olarak geri döndü.

Çıraklık ve kalfalık dönemini geride bırakan Demir, ustalık dönemine başlıyor.

Zaten kendisi de yeni dönemin işaret fişeğini, "Arkadaşlarımız tek liste ile gidilen bu seçimde bana tam destek verdikleri gibi kendi aralarında da büyük bir mücadele örneği sergilediler. Bundan sonraki süreci buradan çıkacak olan delegelerimizle devam ettireceğiz. Sesimizi her zamankinden daha gür çıkartacağız, sorunları ve çözümlerini beraber tartışıp çözüme kavuşturacağız. Seçimlerimiz Üzülmez’imize hayırlı olsun!" sözleriyle özetledi. 

Ardından Kur'an okuttu. Dua merasimi düzenledi.   

Hayırlı uğurlu olsun.  

GMİS Kozlu ve Amasra Şubeleri Taban Delege Seçimleri ise bugün tamamlandı. Kozlu şubede Yener Arslanbuğa’nın listesi kazandı. Amasra şubede ise Ertan Kaya'nın listesi, 23 oyla Ümit Çınar’ın listesi karşısında kaybetti.  

Taban delege seçimleri, 10 Ekim 2022'de  MTA-İŞ Şubesi delege seçimleri ile tamamlanmış olacak.

***

Yeni dönemde GMİS'i bekleyen önemli meseleler var.

İşçinin, emekçinin, hatta işsizlerin büyük beklentileri var.

Ufukta seçim görüldüğüne göre yeni dönemde işçi alımı konusu daha bir önem kazanacaktır. Yeni yönetime düşen; planlı ve gerçekçi talepleri siyasilere kabul ettirmek ve bunların sıkı takipçisi olmaktır.

Öte yandan yeraltındaki işçinin güvenliği ve sağlığı her şeyin üstünde gelmeli...

Bu konu sürekli gündemde tutulmalı ve iş kazalarına karşı azami gayret gösterilmeli. Kurumda yeni işçi alımı kadar verimlilik de esas alınmalı. Hiçbir  kimsenin işini savsaklamasına izin verilmemeli.

Bunlar hiç bir zaman gündemden düş(ürül)memesi gereken hayatî hususlar...

Yeni yönetim, yeni dönem, yeni umut demektir.

Bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını dilerim.

***

ÜSLUP MESELESİ...

Basında üslup, siyasette üslup, toplumda üslup.

Ülkemizin ve şehrimizin değişmeyen konularından birisi.

Toplumda argo, küfür, hakaret ve şiddet eğilimi her geçen gün artıyor.

Toplum ezelden beri böyle miydi yoksa dizilerden veya internet/sosyal medyadaki olumsuzluklardan sonra mı böyle oldu? 

Bence her ikisi de mevcut. Allah bu girdaptan kurtarsın bu milleti. Şiddette sınır tanımayan yaratıklara fırsat vermesin.

Siyasetteki üslup sorununu anlatmaya gerek yok. Herkesçe bilinen ve artık normal kabul edilen bir mesele...

Peki basındaki üslup...

Burada da değişen bir şey yok.

Ne olması bekleniyordu ki...

Toplumdaki, siyasetteki, ticaretteki ne ise basındaki de o işte...

Ama gönül ister ki örnek bir üslupla topluma örnek olunsun. 

Ne çare ki testide ne varsa dışarıya sızan da o.

En çok merak ettiğim, yeni yasa, kötü üslup sahiplerini ıslah edecek mi? 

Yoksa sırtlarını bir yerlere dayayıp haysiyet cellatlığına devam mı edecekler?

Allah uzak etsin.